Feneroin

Stablecoin büyümesi Ether fiyatını artıracakCoinGecko’ya göre Ether 4.474 dolardan işlem görüyor ve son yedi gün içinde 3.890 ila 4.493 dolar arasında hareket ediyor. Rudisill, önümüzdeki birkaç yıl içinde Ether için 20.000 dolarlık bir fiyatın tamamen mantıksız olmadığını öngörüyor, çünkü fiyat yıllardır bir konsolidasyon modelinde ve stablecoin büyümesiyle yükselişe geçmeye hazır. GENIUS Yasası hala yürürlüğe girmeden önce nihai düzenlemeleri bekliyor, ancak analistler bunun piyasa için önemli bir itici güç olacağını da öngördüler. Bu arada, veri analitik platformu DefiLlama’ya göre, Ethereum ağında halihazırda 160 milyar dolarlık stablecoin işlemi var. Bu, ikinci en büyük ağ olan Tron’daki 76 milyar dolarla karşılaştırıldığında. Daha fazla Ether şirketi ortaya çıkabilirToplamda, Ether hazine şirketleri 5,5 milyon Ether tutuyor. Bu da token arzının yaklaşık yüzde 4,54’üne denk geliyor. Rudisill, daha fazla şirketin riske girebileceğini tahmin ediyor ancak hepsinin uzun vadede hayatta kalacağından da şüphe duyuyor. Aynı zamanda, Rudisill daha fazla hükümetin de kriptoya dahil olmaya başlayacağını düşünüyor, çünkü geri kalma riskini göze almak istemiyorlar. “Birçok yerde sahip olduğumuz finansal altyapının eskimiş olduğu konusunda genel bir kabul var ve bunu fark ediyorlar ve eğer dijital varlıklarda neler olup bittiğine dahil olmazlarsa, o zaman geride kalacaklar,” dedi Rudisill. 2016’da klinik aşamada bir biyoteknoloji firması olarak kurulan Life Sciences, 2020’de halka açıldı, ancak ilk halka arzından sonra hisse senedi son beş yılda yüzde 99’dan fazla düştü. Keskin düşüşün nedeni esas olarak gelir eksikliği ve artan kayıplara bağlandı, ancak ETHZilla’nın Ether hamlesinden bu yana, hisse senedi yıl için yüzde 44’lük bir kazanç kaydetti. En iyi performans gösteren ay ise ağustos oldu, hisse 10,70 dolara fırladı. Kriptoya geçişinden bu yana ETHZilla hissesi yılbaşından bu yana yüzde 44 kazanç kaydetti. Kaynak: Google Finance Rudisill, ileriye dönük net bir yolu olmayan birçok küçük halka açık şirketin ya yeniden yapılandırıldığını ya da listeden çıkarıldığını kabul etti ancak ETHZilla’nın farklı olduğunu söyledi. “Biz sadece bir kripto hazine oyunu değiliz, 1 milyar dolardan fazla varlığa sahip nakit akışı üreten bir ikinci katman protokol işi inşa ediyoruz,” dedi.

Biyoteknolojiden kriptoya yönelen şirket 102 binden fazla ETH toplayarak sekizinci en büyük Ethereum hazinesine dönüştü. ETHZilla CEO’su McAndrew Rudisill, neredeyse trilyon dolarlık küresel havale pazarındaki potansiyelini gördükten sonra Ethereum’a tamamen yatırım yapma kararı aldığını açıkladı. İki ay sonra, daha önce başarısız olan biyoteknoloji şirketi artık dünyanın sekizinci en büyük halka açık Ethereum hazinesi oldu. ETHZilla CEO’su McAndrew Rudisill Cointelegraph’a, “Ethereum, küresel para arzının ABD doları cinsinden iletilmesi için fiilen bir ağ geçididir,” dedi. Şirket, bir Nasdaq listeli biyoteknoloji firması olan Life Sciences Corp olarak hayatına başladı ve temmuz ayında, ABD Başkanı Donald Trump’ın stablecoin’ler için kurallar belirlemeyi amaçlayan GENIUS Yasasını imzalamasının hemen ardından ETHZilla Corporation olarak yeniden markalaştı. “Ethereum’u kullanabileceğiniz çok sayıda gerçek dünya varlık uygulaması var ve bunlar şu anda yolda,” dedi ve Ethereum’un aynı zamanda bir değer deposu işlevini de vurguladı. ETHZilla, listelenmiş 69 şirket arasında sekizinci en büyük Ether hazine şirketi ve 102 binden fazla tokene sahip. Rudisill, şirketin özellikle Ether ile ilerleme kararı aldığını çünkü şu anda “yarışın devam ettiğini” ve Ethereum için “atın ahırdan çıktığını” söyledi. Ether’e geçişinden bu yana, ETHZilla Corporation hazinesi için 102.000’den fazla token edindi. Kaynak: StrategicEtherReserve ETHZilla “mümkün olduğunca çok Ether” istiyorBitMine Immersion Technologies, 2,65 milyon token ile en büyük Ether hazine şirketi ve arzın yüzde 5’ini tutma hedefi belirledi. Rudisill, ETHZilla’nın aklında belirli bir sayı olmadığını ancak “mümkün olduğunca çok Ether” edinmek istediğini ve bunu normal staking’den “önemli ölçüde daha yüksek getiri” sağlamak için “çeşitli ikinci katman protokollerinde çalıştırmak” istediğini söyledi. Kaynak: ETHZilla “Ether’den elde edilen nakiti daha fazlasını satın almak ve etkin bir şekilde ikinci katman ağını daha da geliştirmeye yardımcı olmak için kullanıyoruz, çünkü nihayetinde Ethereum’un genişlemesine olanak tanıyacak olan şey bu,” dedi Rudisill. “ETHZilla’nın var olma nedeni, geleneksel finansla dijital finans dünyasında olup bitenler arasında köprü olmak istememiz. Bu yüzden çok sayıda Ethereum’a sahip olmak bunu yapmamıza yardımcı oluyor.”

ABD Başkanı Donald Trump, gümrük tarifelerinden elde edilecek gelirin bir kısmını vatandaşlara kişi başı 2.000 dolara kadar “temettü” olarak dağıtmayı değerlendirdiğini açıkladı. Gelirin ana hedefi federal borcu azaltmak olsa da, olası nakit aktarımının ve beklenen Fed faiz indirimlerinin hanehalkı bütçesindeki baskıyı hafifletmesi bekleniyor. Finansal rahatlama ve parasal koşullarındaki gevşemenin yılın başından beri geride kalan altcoin‘lere yönelişi artırabileceği konuşuluyor. Piyasa verileri büyük kripto paraların önde olduğu rallinin kademeli şekilde daha riskli olarak gösterilen altcoin‘lere yayılabildiğini hatırlatıyor. Trump’ın Tarife Temettüsü Altcoin Piyasasını YükseltebilirTrump, One America News Network’e verdiği demeçte tarifelerin yeni yeni etkisini göstermeye başladığını ve yıllık toplamının trilyon doları aşabileceğini belirtti. Olası geri ödeme seçeneği için ise “Amerikan halkına temettü” ifadesiyle tarif etti. Dağıtım gerçekleşirse hanehalkı likiditesi artacak. Dahası Fed’in bu yıl beklenen ek faiz indirimleri daha düşük finansman maliyeti, getiri arayışı ve risk alma davranışını güçlendirebilir. Davranışsal etkiler açısından 2023 tarihli akademik bir çalışma beklenmedik nakit akışlarının kripto para yatırımlarını artırdığını, geleceğe dönük enflasyon beklentileriyle bütçe daralması riski hissedildiğinde de korunma motivasyonunun yükseldiğini ortaya koyuyor. 2020–2021 döneminde benzer bir nakit akışıyla altcoin piyasasında işlem hacmini ve fiyatları hızla yükseltmişti. Bitcoin’in toplam piyasa içindeki payı da altı ayda sert şekilde düşmüştü. Altcoin’ler İçin Olası SenaryolarKripto para piyasasında yılın başından bu yana baskın tarafın Bitcoin ve en büyük 20 altcoin olduğu göze çarpıyor. Piyasa değeri yaklaşık 4 trilyon dolara ulaşırken, 2024 sonundaki seviyeye göre güçlü artış söz konusu. Bu değer artışının önemli kısmı Bitcoin, Ethereum, Solana, BNB ve XRP gibi ana kripto paralardan geldi. Kripto Para Piyasasının Toplam Değeri Tüm bunlarla birlikte 2020’de kurumsal altyapı sınırlıydı. Bugün ise saklama, likidite ve düzenleyici çerçeve çok daha derli toplu. Yine de olası tarife temettüsünün fiilen yürürlüğe girmesi, zamanlaması ve kapsamı netleşmeden bir altcoin rallisinden söz etmek güç. Yine de bu yönde olacak bir gelişme altcoin piyasasını hareketlendirerek, beklenen yükselişi getirebilir.

Samsung Electronics, yaptığı resmi duyuru ile ABD’deki Galaxy kullanıcılarına kripto para erişimini açtığını duyurdu. Buna göre Galaxy kullanıcıları Coinbase One ortaklığında kripto paralara kolayca erişebilecek. Samsung Wallet kullanıcıları artık Coinbase One‘a 3 aylık ücretsiz abonelik avantajıyla sahip olacaklar. Ayrıca, Samsung Wallet kullanıcıları Coinbase’de ilk işlemlerini yaptıktan sonra 25 dolarlık ödül alacaklar. Samsung Electronics America Mobil Ürün Yönetimi Kıdemli Başkan Yardımcısı Drew Blackard şunları söyledi; ABD’deki 75 milyondan fazla Galaxy kullanıcısıyla başlayan bu hareket yakında tüm dünyaya yayılacak.

Hydra: Benimsenme Odaklı Değerleme, Sürüm Güncellemeleri DeğilBu, ADA’yı 1,20–1,40 Dolar’a nasıl taşıyabilir? Hydra, yalnızca önemli dApp’ler entegre ettiğinde ve öncesi/sonrası metriklerini yayınladığında önem kazanır. Kullanıcılar önemli gecikme ve maliyet kazançları yaşamalıdır. Bu, aktiviteyi artırır ve Cardano’nun rekabetçi kullanıcı deneyimi hikayesini güçlendirir. Adlandırılmış entegrasyonlar görünür bir hendek oluşturur. Bir amiral gemisi başarısı ADA’yı 1,20 Dolar seviyesine itebilir. Kamuya açık metriklerle birkaç üretim başı 1,30–1,40 Dolar seviyesini sürdürebilir. Ancak 1 Dolar’ın altında kalabilir. Hydra niş kalırsa veya araçlar karmaşık kalırsa, kullanıcılar değişiklik görmez. Piyasalar hype’ı söndürür ve ADA’yı dar bir aralıkta tutar. Ouroboros Leios: Temel Katman Ölçekleme KatalizörüBu, ADA’yı 1,30–2,20 Dolar’a nasıl taşıyabilir? Leios, öneri ve doğrulamayı ayırarak paralellik getirir. Güçlü, tekrarlanabilir testnet metrikleri, daha yüksek temel katman kapasitesine giden güvenilir bir yol sinyali verir. Bu, uygulanabilir uygulama setini genişletir ve gelecekteki tıkanıklık riskini azaltır. Piyasalar kapasite artı merkeziyetsizliği ödüllendirir. Stabil bir Leios testnet’i, Cardano’nun verim hikayesini yeniden çerçeveler. Kanıtlar tutarsa, ADA 2 Dolar seviyesine doğru yeniden değerlendirilebilir. Tersine, 1,20 Dolar civarında sınırlanabilir. Eğer metrikler dalgalanır veya uygulama gecikirse, ölçeklenme hikayesi zayıflar. Net kazançlar olmadan, sermaye daha hızlı gelişen ekosistemlere kayar. Post-Leios 3 Dolar ÜzerineBu Durum ADA’yı 2027’ye Kadar 2,00–3,50 Dolar Aralığına Taşıyabilir 3 Dolar’ın üzerine çıkmak için bileşik etkiler gereklidir: Acropolis daha hızlı teslimat ve daha az olayla devam eder. Hydra, birçok önemli uygulamayı kamuya açık başarılarla güçlendirir. Leios, test ağından aşamalı ana ağ kullanımına geçiş yapar ve gerileme yaşamaz. Araçlar, gelişmiş özellikleri kullanıcılar için görünmez hale getirir. Bu kombinasyon riski azaltır, aktiviteyi artırır ve geliştiricileri çeker. Piyasalar, dayanıklı bir uygulama primi fiyatlar. Sonuç, 2–3,50 Dolar bandını destekler. Ancak, güvenlik olayları, kaçırılan kilometre taşları veya zayıf uygulama çekişi çarpanları sıkıştırır. Anlatı kayar ve ADA, prim yerine beta ile işlem görür. Kritik GörünümHer yükseltme bir öncekine dayanır. Acropolis daha hızlı teslimatı sağlar, Hydra benimsenmeyi gerektirir ve Leios temel katman ölçeklenme anlatısını getirir. Mega, hala ulaşılması gereken bir ufuk olarak kalır. ADA’nın 3 Dolar’ı aşması için, Cardano’nun araştırma derinliğini görünür kullanıcı etkisine dönüştürmesi gerekir. Yatırımcılar, canlı dApp’lerde kanıt, doğrulayıcı geri bildirimleri ve şeffaf raporlamayı izlemelidir. Genel olarak, vaatler değil, uygulama, Cardano’nun Katman-1 piyasasında yeniden prim kazanıp kazanamayacağını belirleyecektir.

Cardano’nun yaklaşan güncellemeleri, yerel token’ı ADA’nın çok yıllık bir tavanı kırıp kıramayacağını belirleyebilir. Project Acropolis, Hydra benimsenmesi ve Ouroboros Leios ile birlikte, bu teknik dönüm noktalarının Cardano’nun piyasa anlatısını yeniden şekillendirip ADA’yı 2027’ye kadar 3 Dolar’a doğru itip itmeyeceği sorusu gündemde. Cardano Güncellemeleri ADA Fiyatına Nasıl Yansıyor? Piyasalar, güvenilir uygulama ve kullanıcı etkisini ödüllendirir. Üç kanal önemlidir: Verim ve kullanıcı deneyimi → aktivite ve TVL anlatısı: Daha hızlı, daha ucuz, daha sorunsuz uygulamalar kullanıcıları ve hacmi çeker. Geliştirici hızı → özelliğe ulaşma süresi: Modüler kod ve stabil araçlar teslimatı hızlandırır. Bu, “uygulama indirimi”ni azaltır. Şeffaflık ve yönetim disiplini: Net kilometre taşları ve raporlama algılanan riski azaltır. Fiyat, bu kanalların doğrulanabilir kanıt gösterdiğinde hareket eder, vaatler değil. Project Acropolis: Güvenilirlik ve Hız ArtışıBu, ADA fiyatını 0,90–0,95 Dolar’a nasıl taşıyabilir? Acropolis, node’u modüler hale getirir ve operasyonel sürtünmeyi azaltır. Bu, bakımı kolaylaştırır ve gelecekteki özelliklerin daha hızlı sunulmasını sağlar. Stake havuzu operatörleri daha düşük kaynak yükü ve daha az gerileme görmelidir. Yayın sıklığı iyileşmelidir. Piyasalar bunu daha düşük uygulama riski primi olarak fiyatlandırır. Aylık sürümler sorunsuz gelirse, güven artar. Bu, 0,90 Dolar alanına yeniden değerlendirmeyi destekler. Aşağı yönlü risk 0,70 Dolar olarak kalır Acropolis gecikirse veya sıcak düzeltme karmaşası yaratırsa, uygulama indirimi geri döner. SPO hayal kırıklığı veya güvenilirlik olayları hissiyatı sınırlar. Fiyat, stabilite iyileşene kadar 0,70 Dolar seviyesine doğru yönelir.

PunkStrategy (PNKSTR), NFT trading ile yeniden yatırım mekanizmalarını birleştiren bir token, kripto-NFT hibrit stratejilerine artan ilgiyi yansıtarak önemli bir büyüme kaydetti. Ancak analistler, bu tür deneysel token’larda volatilitenin yüksek kalmaya devam ettiğini belirtiyor. PunkStrategy, TokenWorks tarafından geliştirilen bir model kullanıyor ve işlem ücretlerinin %10’unu Cryptopunk NFT’lerini satın almak için ayırıyor. Bu NFT’ler daha sonra karla satılıyor ve elde edilen gelir PNKSTR token’larını geri almak için yeniden yatırılıyor. Bu döngüsel yaklaşım, hem NFT piyasasını hem de token’ın likiditesini desteklemeyi amaçlıyor. Son 24 saatte PNKSTR %87 oranında yükselerek piyasa değerini yaklaşık 36,4 milyon Dolara çıkardı. Model, yenilikçi yapısıyla dikkat çekerken, uzmanlar spekülatif doğasının önemli fiyat dalgalanmalarına yol açabileceğini vurguluyor. PNKSTR son bir haftada yaklaşık %150 oranında yükseldi. Kaynak: Coingecko Bu strateji, daha önceki NFT merkezli yaklaşımların üzerine inşa edilerek tokenize edilmiş sanat ve koleksiyon ürünlerini yatırım aracı olarak genişletiyor. Analistler, kazançların dikkat çekici olduğunu ancak NFT piyasası likiditesizliği ve spekülatif trading gibi temel risklerin öne çıktığını belirtiyor. Yatırımcılar, potansiyel kazançları ve piyasa volatilitesini değerlendirmeden önce dikkatli olmalı. PNKSTR’nin hızlı değer artışı, NFT’lerin kripto tokenomics’e entegrasyonundaki daha geniş bir eğilimi gösteriyor. NFT satışlarının token geri alımlarını finanse ettiği bir döngü etkisi yaratarak, model token fiyatını istikrara kavuşturmayı ve NFT talebini artırmayı hedefliyor. Ancak, ChainCatcher gibi sektör gözlemcileri, bu yaklaşımın geniş ölçekte test edilmediğini ve ani fiyat dalgalanmaları yaşayabileceğini belirtiyor. Finansal analistler, bu tür token’ların dijital sanat ve blockchain finansının kesişimini temsil ettiğini vurguluyor. Kurumsal yatırımcılar ve bireysel katılımcılar, PNKSTR’yi NFT-token sinerjisinde bir vaka çalışması olarak gözlemliyor. Etkileyici kısa vadeli kazançlara rağmen, modelin uzun vadeli sürdürülebilirliği, NFT’lere olan piyasa ilgisinin devam etmesine ve token’ın fiyat volatilitesi karşısında likiditesini koruyabilmesine bağlı.

Satoshi Nakamoto, Bitcoin ve Bitcoin'in blok zinciri teknolojisinin bilinmeyen yaratıcısı tarafından kullanılan takma addır. Bitcoin'in yaygın kullanımı ve popülerliğine rağmen Satoshi Nakamoto'nun gerçek kimliği gizemini korumaktadır. Yıllar boyunca birçok kişi gerçek Satoshi Nakamoto olduğunu iddia etmiş ancak hiçbiri iddialarını destekleyecek kesin kanıtlar sunamamıştır. Nakamoto kimse ya da kimdiyse anonim kalmak için büyük çaba sarf etmiştir. Bu gizem, Bitcoin'in kökenlerini çevreleyen cazibe ve büyüleyiciliğin artmasına yardımcı oldu. Nakamoto, Genesis Bloğu adı verilen ilk Bitcoin bloğunu 3 Ocak 2009'da mintledi. Çoğu zaman bilgisayar programcısı Nick Szabo ve merhum Hal Finney gibi önemli kriptografların Nakamoto olduğu varsayılır. Nakamoto, Ocak 2009'da Finney'e 10 BTC göndererek kaydedilen ilk Bitcoin işlemini gerçekleştirmiştir. Bu işlem, Bitcoin'in dijital para birimi olarak potansiyelini ortaya koymuş ve gelecekteki kullanımına yönelik temelleri atmıştır. Bitcoin'in bir ödeme şekli olarak bilinen ilk kullanımı, Laszlo Hanyecz adlı bir geliştiricinin 40.000 Bitcoin ile iki pizza satın almasıyla gerçekleşti. 22 Mayıs 2010 tarihinde gerçekleşen çevrimiçi ödeme, şu anda Bitcoin Pizza Günü olarak biliniyor. Bitcoin'in, dünyanın ilk başarılı kripto para birimi unvanına sahip olduğu rahatlıkla söylenebilecekken, teknolojisi ise kriptografinin dijital para oluşturmaya nasıl yardımcı olabileceğine dair onlarca yıllık fikirleri temel almaktadır. Bu şekil veren projeler şunları içerir: B-money (1998): Wei Dai tarafından önerilen, anonim, dağıtılmış dijital nakit sistemi. Bit Gold (1998-2005): Nick Szabo tarafından oluşturulan, çok az sayıda çevrimiçi emtia oluşturma girişimi. eCash (1983): David Chaum tarafından geliştirilen, anonim çevrimiçi ödemeler oluşturmaya yönelik ilk büyük girişim. Hashcash (mid-1990s): Adam Back tarafından tasarlanmış, e-posta spam'ını önlemek için tasarlanmış bir iş kanıtı sistemi. Yeniden kullanılabilir iş kanıtı (2004): Hal Finney tarafından geliştirilen, Bitcoin'in iş kanıtı (PoW) mutabakat mekanizmasının ve ağ güvenliğinin öncüsü. Nakamoto, Bitcoin kodlarını yazmaya henüz 2007 yılında başladı. Bu çalışma, 2008 yılında önerilen sistemi açıklayan bir Bitcoin teknik dokümanı yayınlanmasına yol açtı ve 9 Ocak 2009'da, yazılımın ilk sürümü olan Bitcoin 0.1 piyasaya sürüldü. Nakamoto, projeden 2011 yılında ayrılmadan önce Bitcoin'in geleceği hakkında düşüncelerini sunan pek çok e-posta ve forum gönderisi paylaştı. Günümüzde Bitcoin ağı, Bitcoin'in koduna ve operasyonlarına katkıda bulunan geliştiriciler, madenciler ve node'lardan (düğüm) oluşan küresel bir ağ tarafından toplu olarak yönetilmektedir.

YoBit Güvenli Mi?Kripto para piyasası her geçen gün büyük bir hızla büyümeye ve yeni kullanıcılara hitap etmeye devam ediyor. Elbette ki bu büyüme esnasında kullanıcılar çeşitli sorunlarla da karşılaşıyor. Üzülerek belirtmek gerekiyor ki bu sorunlar arasında birtakım güvenlik hususları da yer alıyor. Kullanıcıların bu hususlarda dikkatli olmaları ve araştırmalarını detaylıca gerçekleştirerek ona göre hareket etmeleri gerekiyor. Kripto para borsaları da piyasadaki bu güvenlik sıkıntısının farkında. Buna göre çeşitli tedbirlerin bu platformlarca alındığını söyleyebiliriz. Özellikle yasadışı faaliyetleri önlemeye yönelik uygulanan tedbirler çoğu borsa tarafından benimsenmiş. Bu tedbirlerin en bilindik olanları arasında Müşteri Tanı (KYC) ve Kara para aklamayı Önleme (Anti Money Laundering) gibi uygulamalar yer alıyor. YoBit borsası da bu uygulamaları platformunda benimsemiş diyebilmek isterdik ancak ekibin aldığı karara göre borsadaki kullanıcıların anonim kalabilmeleri mümkün. Yani herhangi bir kimlik doğrulaması şartı YoBit tarafından sağlanmıyor. Bu durumu farklı şekillerde yorumlamak mümkün. Ancak teknik açıdan YoBit platformunun sağlam bir yapıya sahip olduğu borsa ekibi tarafından ifade ediliyor. Yine de hacker’ların kendilerini her gün geliştirdiğini bilmekte fayda var. Borsa, sahip olduğu teknik altyapı sayesinde kullanıcılarının güvenle işlem yapabilmelerini sağlamayı hedefliyor. Geleneksel finansal sistemde dahi kullanıcıların çeşitli güvenlik sorunları yaşadığı herkesin malumu. Bu yüzden kripto para severlerin kendi tedbirlerini de almaları çoğu uzman tarafından tavsiye ediliyor.

YoBit Borsası ÖzellikleriYoBit yenilikçi bir kripto para alım satım platformu şeklinde tanımlanabilir. Kullanıcıların kaliteli ve güvenli bir şekilde kripto para alıp satmaları için tasarlanan platform çok sayıda müşteriye sahip ve uzun yıllardır hizmetlerini sürdürüyor. Platformda 500’e yakın farklı kripto paranın yer aldığı ifade ediliyor. Bu kripto paralarla yaklaşık 9 bin adet farklı işlem çifti oluşturulmuş. Bu verilerden yola çıkarak YoBit borsa platformunda yer alan kullanıcılara oldukça geniş ölçekte kripto para alım satım hizmeti sunulduğu çıkarımı yapılabilir. Bunların yanı sıra platform tarafından sağlanan kolay kullanımlı ara yüz kullanıcıların hiçbir zorluk yaşamadan işlem gerçekleştirebilmelerini mümkün hale getirmeyi hedefliyor. YoBit borsasında gerçekleşen her işlemden belirli oranda ücret tahsil ediliyor. Buna göre kullanıcıların girdiği piyasa yapıcı emirlerden, emrin türüne göre komisyon alınıyor. Bu komisyon ise %0,2 oranını kesinlikle geçmiyor. YoBit Ne Zaman Kuruldu?YoBit kripto para borsası Avrupalı bir grup bağımsız geliştirici tarafından ilk olarak 2014 yılında kuruldu. Panama sınırları içerisinde faaliyet veren bu grup YoBit’i kısa bir süre içerisinde başarılı bir borsa haline getirmeyi başardı. 2014 yılı, kripto paraların henüz bu denli popüler olmadığı yıllar arasında gösterilebilir. Hatta bu yıllarda 2017’de yaşanan büyük patlamanın dahi olabileceği kestirilemiyordu. YoBit işte tam bu zamanda faaliyetlerine başladı ve kısa sürede çok sayıda kullanıcıya ulaşmayı başardı. Kripto para borsaları bu yenilikçi ekosistemin büyümesi ve yeni kullanıcıların bu alana dahil olması adına oldukça büyük bir öneme sahip. Kullanıcıların kripto para satın alabilecekleri yeni platformların bulunması ve bu platformların kolay kullanımlı ara yüzler vasıtasıyla kullanıcılara hizmet etmesi ekosistem için olumlu sonuçlar doğuracaktır. Kullanıcılar, mağdur olmadan diledikleri kripto para işlemlerini yaptıkça bu yeni para birimlerinin de benimsenme oranı artış gösteriyor. Bu noktada YoBit borsasının da üstüne düşeni yaparak faaliyetlerini başarıyla yönettiğini belirtelim. Ancak tabi ki aşağıdaki başlıkta ele alacağımız güvenlik hususunda kullanıcıların dikkatli davranması gerekiyor.

YoBit, Rusya merkezli bir kripto para borsası olarak ifade edilebilir. YoBit, sunduğu platform aracılığıyla kullanıcılarının kripto para alıp satabilmesi gibi çok sayıda hizmete olanak veriyor. Platform tarafından YoBit token adında bir kripto para da piyasaya dahil edildi. Rusya merkezli bir kripto para teşebbüsü olarak faaliyetlerine başlayan YoBit o gün bugündür ekosistemdeki kullanıcılara hizmetlerini vermeyi sürdürüyor. Piyasada çok sayıda kripto para borsasının bulunduğunu söylemek mümkün. Kullanıcıların kullanımına sunulmuş bu kadar fazla borsa olmasının arkasında ise bir sebep yatıyor. Kripto paraların durdurulamaz büyüme oranları borsa sayısının da artmasına sebep oluyor diyebiliriz. Bitcoin (BTC) öncülüğünde yola çıkan kripto paralar, işlem gördükleri ilk andan itibaren büyük bir hızla büyüdü. Her geçen gün yeni projelerin bu yenilikçi ekosistemde ortaya çıktığını görüyoruz. Bu yeni projeler de yeni kullanım alanları meydana getirdiği için yeni kullanıcıların piyasaya dahil olmasına yol açıyor. Piyasada yer alan çok sayıda kripto paranın alınıp satılması için ise borsa platformlarına ihtiyaç duyuluyor. Eskiden sınırlı sayıda güvenilir nitelikli borsa platformu ekosisteme hizmet verirken artık bu sayının yükselişe geçtiğini söylemek mümkün. İşte YoBit borsası da ekosistemdeki kullanıcılara kripto para alım satım hizmet sunan platformlar arasında yer alıyor. YoBit token ise YoBit platformunda kullanılan kripto para olarak karşımıza çıkıyor. Çok fazla yaygın bir kullanım alanına sahip olmadığını gördüğümüz bu tokenler sınırlı sayıda arz edilmiş. Üstelik YoBit token yalnızca birkaç kripto para borsası üzerinde işlem görüyor. Buna göre bu token’e piyasada fazla rağbet duyulmadığını söylemek hiç de yanlış olmaz. Öte yandan borsaların kendi platformları adına çıkardıkları kripto paraların genellikle geniş bir kullanım alanına sahip oldukları görülüyor. Buna rağmen işler Yobit token’de bu şekilde ilerlememiş.

Sıcak cüzdan Yazılım cüzdanı veya sıcak cüzdan, bir bilgisayar, akıllı telefon veya tablet aracılığıyla erişilebilen, yazılım platformunda saklanan bir dijital cüzdandır. Bu cüzdanlar genellikle ücretsizdir ve internet erişimi olan her yerden Bitcoin'inize kolayca erişmenizi sağlar. Yazılım cüzdanları, genellikle donanım cüzdanlarına göre kullanımı daha kolay olarak kabul edilir. Ancak bilgisayar korsanlığı ve kötü amaçlı yazılım saldırılarına karşı daha savunmasızdırlar, bu da onları donanım cüzdanlarından daha az güvenli hale getirir. Soğuk cüzdan Bir donanım kripto para cüzdanı, (soğuk cüzdan olarak da bilinir) işlemleri imzalama ve Bitcoin harcama için gerekli olan kullanıcının özel anahtarlarını güvenli bir şekilde saklayan fiziksel bir cihazdır. Donanım cüzdanları, çoğunlukla çevrimdışı oldukları için genellikle bilgisayar korsanlığına karşı daha az hassas kabul edilirler. Donanım cüzdanını kullanmak için bir bilgisayara veya mobil cihaza bağlamanız ve işlemleri yalnızca sizin bildiğiniz bir PIN koduyla korunan özel anahtarınızla imzalamanız gerekir. Bir işlem yapmak için kullanıcı donanım kripto para cüzdanını bir bilgisayara veya mobil cihaza bağlar ve işlemi özel anahtarıyla imzalar. Özel anahtarlar cihazda depolandığından, çevrimiçi saldırılara karşı savunmasız değildir. Ek olarak, donanım cüzdanları taşınabilirdir, bu da kullanıcıların Bitcoin'lerini nereye giderlerse gitsinler yanlarında taşıyabilecekleri anlamına gelir. "Doğru" kripto cüzdanı nasıl belirlenirYazılım ve donanım cüzdanları arasındaki temel farklar güvenlik ve kolaylıktır. Yazılım cüzdanları ya da sıcak cüzdanlar, her zaman internete bağlı kaldıkları için bilgisayar korsanlığı ve kötü amaçlı yazılım saldırılarına karşı daha savunmasız olabilir. Ancak sıcak cüzdanlar, Bitcoin'lerinize her yerden hızlı erişim sağladığından sık yapılan işlemler için daha kullanışlıdır. Öte yandan, donanım cüzdanları gibi soğuk cüzdanlar daha pahalıdır ancak daha yüksek düzeyde güvenlik sunar. Çoğu zaman çevrimdışı kalarak siber saldırı riskini önemli ölçüde azaltırlar. Üstün güvenlik sağlamalarına rağmen, fonlarına düzenli olarak erişmesi gereken kullanıcılar için daha az kullanışlı olabilir. Sonuç olarak, sizin için "doğru" kripto cüzdanını belirlemek, kripto stratejinizin "mutlak güvenlik" ile "en üst düzey kolaylık" spektrumunda en yakın nerede hizalandığını anlamakla ilgilidir.

Dolaşımda yaklaşık 20 milyon Bitcoin bulunmaktadır. Madencilerin yeni bloklar önermek ve ağı güvence altına almak için birbirleriyle rekabet etmeye devam etmelerini teşvik etmek amacıyla, Bitcoin madenciliği yarışmasının kazananlarına blok ödülü verilir. Bu ödül, yeni mintlenen Bitcoin'in yanı sıra önerilen bloğa dahil edilen işlemlere bağlı ücretlerden oluşur. Satoshi Nakamoto, Bitcoin ağını kendi kendini düzenleyen olarak tasarladı. Bitcoin'in madencilik zorluğu, ortalama 10 dakikalık blok keşif süresini korumak için her 2.016 blokta bir (yaklaşık iki haftada bir) otomatik olarak ayarlanır. Bloklar çok hızlı mintlenirse algoritma zorluğu artırır, çok yavaş çıkarılırsa zorluğu azaltır. Bu durum, yeni Bitcoin'lerin dolaşıma girmesinin istikrarlı ve öngörülebilir olmasını sağlar. Nisan 2024 itibarıyla, blok ödülü blok başına 3,125 BTC'dir. Bu ödül, Bitcoin ikiye bölünmesi olarak bilinen işlemde her 210.000 blokta yarıya indirilir. Dolaşımdaki Bitcoin sayısı maksimum sınır olan 21 milyona ulaştığında, protokol daha fazla coin serbest bırakmayacaktır. Bitcoin madenciliği enerji yoğun bir süreç olarak bilinse de, teknolojideki son gelişmeler, süreçle ilişkili sera gazı emisyonlarını azaltmıştır. Birçok büyük madenci, artık yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanmaya odaklanmaktadır. Ancak bu evde madencilik yapanlar, daha yüksek enerji tüketimine yol açan özel donanım ve yazılımlara ihtiyaç duyabilirler.

Bitcoin nasıl çalışır?Bitcoin (BTC), merkeziyetsiz Bitcoin ağı üzerinden çalışan bir sanal para birimidir, yani hiçbir hükümet veya finans kurumu onu kontrol etmez. Tüm işlemler, Bitcoin blockchain adı verilen ve şeffaf, erişilebilir bir veri tabanı olarak hizmet veren bir genel defterde saklar. Bitcoin ağı bir merkez bankası, hükümet otoritesi veya aracı olmadan çalışan merkeziyetsiz bir sanal para sistemidir. Bunun yerine, sistemin bütünlüğünü korumak için dünya çapında bir bilgisayar ağı üzerinde çalışır. Bu küresel olarak dağıtılmış düğüm topluluğu, Bitcoin ağını oluşturan şeydir. Düğümler, Bitcoin ağına bağlı ve işlemlerin doğrulanmasına yardımcı olan bilgisayarlardır. Dünyadaki herkes kendi node'unu (düğüm) çalıştırabilir ve ağa katılabilir, böylece hiçbir varlığın blockchain'i kontrol etmediğinden emin olunur. Bu merkeziyetsizlik, sistemin dayanıklı ve güvenli olmasına yardımcı olur. Birisi Bitcoin'i başka bir kişiye gönderdiğinde, işlem "madenci" ağı tarafından doğrulanır. Madenciler, ağ tarafından belirlenen hedefi karşılayan veya aşan bir hash üretmeyi amaçlayan bir deneme-yanılma süreciyle hash'ler oluşturmak için makinelerini kullanırlar. Bu süreç, madencilerin ağa katılmak için zaman, enerji ve para harcamalarını gerektirerek, geçerli yeni bloklar önermelerini teşvik etmek için tasarlanmıştır. Kullanıcılar arasında merkezi bir kontrole dayanmadan anlaşma sağlama yöntemine mutabakat mekanizması adı verilir. Kazandıran hash'ler üreten başarılı madencilere, önerdikleri bloğu blockchain'e ekleme hakkı verilir. Daha sonra ağdaki kalan madenciler blok işlemlerini topluca doğrular. Bunu, gönderenin işlemi yapmak için yeterli Bitcoin'e sahip olduğunu ve bakiyelerini iki kere harcamaya çalışmadığını kontrol ederek yaparlar. Ağ önerilen bloğu doğruladıktan sonra, blok kalıcı olarak Bitcoin blockchain'ine katılır. Hiç kimse, blockchain'e bağlandıktan sonra bloklarda depolanan verileri değiştiremez.

Merkeziyetsiz bir dijital para birimi olan Bitcoin, 21 milyonluk sınırlı arzla bir blockchain üzerinde çalışır. Bitcoin, değerini ve güvenliğini korumak için kriptografik ilkelere, ekonomik teşviklere ve küresel bir kullanıcı ağına güvenir. Ana fikirler Bitcoin, küresel bir kullanıcı ağı tarafından yönetilen bir blockchain'e dayalı olarak, hükümet veya merkez bankası kontrolü olmadan çalışır. Bitcoin, 21 milyon coin'lik limitiyle sınırlıdır ve bu durum potansiyel bir servet saklama aracı olarak değerini artırmaktadır. Bitcoin işlemleri, madencilerin blockchain'e yeni bloklar eklemek için yarıştığı bir iş kanıtı sistemi aracılığıyla doğrulanır. Başlangıçta sadece işlemler için tasarlanan Bitcoin, günümüzde yatırım ve eşler arası finansal araç olarak yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Bitcoin, kolaylık için yazılım cüzdanlarında veya daha fazla güvenlik için donanım cüzdanlarında saklanabilir. Bitcoin'e GirişBitcoin, 2008 yılında Satoshi Nakamoto olarak bilinen gizemli bir kişi veya grup tarafından tanıtılan bir dijital para birimi biçimidir. Geleneksel para birimlerinin aksine Bitcoin, merkez bankalarının veya hükümetlerin kontrolünden uzak, merkeziyetsiz bir sistem olarak çalışır. Bunun yerine, blockchain adı verilen bir dijital defter aracılığıyla operasyonlarını toplu olarak sürdüren bir kullanıcı ağına güvenir. Bitcoin protokolü üç temel bileşen üzerine kurulmuştur: Genel-özel anahtar kriptografisi: Cüzdan yazılımı, Bitcoin sahiplerine hem genel bir anahtar hem de özel bir anahtar atar. Genel anahtar, gelen işlemleri almak ve dijital imzaları doğrulamak için genel bir cüzdan adresi oluşturmak amacıyla kullanılır. Özel anahtar, şifre gibi işlev görür ve işlem gönderirken fonlarınızın size ait olduğunu kanıtlayan dijital imzalar oluşturmak için kullanılır. Eşler arası ağ oluşturma: Node'lar (Düğüm) (yazılımı çalıştıran bilgisayarlar) yazılımın kurallarına uyulduğundan emin olmak için işlemleri inceler. Daha sonra Bitcoin madencileri (yeni gönderilen işlemleri doğrulamalarına olanak tanıyan özel bir bilgisayar programı kullanan node'lar) blockchain'e katılacak yeni bir bekleyen işlem grubu önerme hakkı için rekabet eder. Sınırlı bir arz: Yazılım kurallarına göre, dolaşımda 21 milyondan fazla Bitcoin olamaz; bu limit Bitcoin'i değerli kılar. Bitcoin, kullanıcıların merkezi aracılar olmadan satın almalarına, satmalarına ve işlem yapmalarına olanak tanıyan dijital bir takas aracı olarak oluşturulmuştur. Merkeziyetsiz yapısı ve sıkı arz kuralları, benzersiz değer önerisine katkıda bulunmaktadır. Bitcoin'i anlayarak devrim niteliğindeki bir finansal teknoloji hakkında fikir edinebilir, potansiyel faydalarını ve risklerini keşfedebilir ve küresel finans alanını nasıl yeniden şekillendirdiğini keşfedebilirsiniz.

Fear, Uncertainty, and Doubt (FUD): Avantaj elde etmek için korku ve yanlış bilgi yaymak. Fear Of Missing Out (FOMO): Panikle alışveriş yaptığınızda hissettiğiniz duygu. HODL: Alın ve uzun süre saklayın! BUIDL: Başınızı öne eğin ve bir sonraki finansal sistemi inşa edin. SAFU: Fonlarınız güvende! Return On Investment (ROI): Ne kadar para kazanıyorsunuz (veya kaybediyorsunuz). All-Time High (ATH): Şimdiye kadar kaydedilen en yüksek fiyat! All-Time Low (ATL): Şimdiye kadar kaydedilen en düşük fiyat. Do Your Own Research (DYOR): Güvenmeyin, doğrulayın. Due Diligence (DD): Akıllı insanlar kararlarını gerçeklere dayanarak verirler. Anti Money Laundering (AML): Suçluların paralarını saklamasını engelleyen düzenlemeler. Know Your Customer (KYC): Borsalarda kimliğinizi doğrulayan düzenlemeler.

Tıpkı klasik finans piyasalarındaki yatırım araçlarında olduğu gibi Bitcoin ve kriptopara yatırımlarında da belirlediği hedef zaman veya fiyatı bekleyen sabırlı uzun vade yatırımcılar da vardır. Bitcoin veya diğer bir kriptoparaya kendi stratejilerine göre belirledikleri düzenli aralıklarla yatırım yapan kullanıcıların kullandığı yöntemlerden biri olan dollar cost averaging (DCA) yani dolar maliyeti ortalaması nedir ve kriptopara piyasasında nasıl uygulanır hakkında detayları bu yazıda bulabilirsiniz. Dollar Cost Averaging (DCA) nedir?Yatırım stratejisi ve yatırımcı davranış profili farklı iki kavramdır. Farklı profillerdeki yatırımcılar farklı zamanlarda farklı stratejiler geliştirip kullanabilir. Dolar maliyeti ortalaması (Dollar Cost Averaging – DCA) bir finansal varlığa yatırımcının kendi belirlediği belirli zaman aralığında, devamlılık gösterecek şekilde yatırım yapmasına denir. Özellikle uzun vade yatırım hedefleri olan yatırımcıların, satın aldıkları varlığın fiyatının dalgalanma ve değişimlerine karşı risk yönetimi yapabildiği bir metot olarak kullanılır. Dollar Cost Averaging (DCA) Bitcoin ve Kriptopara piyasasında kullanılır mı?Dolar maliyeti ortalaması metodu Bitcoin ve kriptopara piyasasında yatırımcılar tarafından kullanılan bir metottur. Bitcoin veya diğer bir kriptopara için bu metodu kullanan kullanıcılar belirledikleri bir vade için yine kendilerine göre bir sıklıkla ilgili kripto varlıktan alım yaparak saklarlar. Dollar Cost Averaging (DCA) neden kullanılır?Hangi vadede, ne sıklıkla işlem yaparak yatırım yapılacağı her yatırımcının, kullanıcının kendi kararıdır. Dolar maliyeti ortalaması metodunu kullanan yatırımcılar genellikle kendilerini yanlış zamanda yatırım yapmış olma riskine karşı koruduğunu düşünür. İşlem yapılan Bitcoin veya diğer kriptoparanın kısa veya orta vadede fiyatında düşüş olsa da dolar maliyeti ortalaması metodunu kullanan yatırımcılar uzun vadede değer kazanacağına inanırlar. Satmadan uzun süre tutmayı strateji olarak belirleyip aldığı Bitcoin ya da diğer bir kriptoparayı tutan kullanıcılara kriptopara dünyasındaki jargonu ile Hodler denir. Kelime olarak ise Hodl kullanılır.

Kriptopara ekosistemi, dinamik ve inovatif altyapısı sayesinde birçok yeni teknolojik çözümler ve iş modelleri oluşturmayı başardı. Ancak sektörün yapısının dinamik olması, aynı zamanda kriptopara dışındaki gelişmelerin de oldukça hızlı şekilde blokzinciri altyapılarına entegre edilmesini sağlıyor. Yapay zekanın entegrasyonuyla birlikte hayatımıza giren DeFAI kavramı da bunlardan birisi. Bu yazıda, DeFAI ile ilgili merak ettiklerinizi, DeFAI nedir? gibi soruların cevaplarını bulabilirsiniz. DeFAI ne Demek?DeFAI kavramı, aslında aşina olduğumuz iki terimin; DeFi ve AI kısaltmalarının birleşiminden oluşmaktadır. DeFi, merkeziyetsiz finans anlamına gelirken, AI ise yapay zekayı temsil etmektedir. Yapay zekanın hemen hemen her alana entegre olduğu günümüzde, kriptopara sektörünün de bu akıma dahil olması, DeFAI kavramının oluşmasına vesile oldu. DeFAI nedir? Ne işe yarar?Akıllı sözleşmeler üzerinden hiçbir aracıya ve insan müdahalesine gerek olmadan otomatik şekilde işleyen finansal altyapılar, merkeziyetsiz finans veya DeFi olarak adlandırılmaktadır. Basit bir fikir olarak ortaya çıkan DeFi, birçok girişimin ortaya çıkması ve hepsinin farklı özellikler barındırması nedeniyle kullanıcılara birçok farklı ürün sunmaya başladı. Ürünler arası rekabet fazlalaştıkça sistem de giderek daha karışık hale geldi. Ancak bu karışıklık, yapay zekalar için pek de karışık olmayabilir. Kullanıcıların daha iyi bir deneyim yaşaması için merkeziyetsiz finans platformlarına entegre edilen yapay zeka çözümleri, bilgi seviyesi farketmeksizin tüm kullanıcıların çok daha gelişmiş ve efektif hizmetlerden yararlanabilmesi ve sürecin basitleştirilmesi konusunda önemli bir rol oynuyor. Yapay zeka sistemleri, günümüzde entegre edildiği merkeziyetsiz finans platformlarında hem altyapıyı hem de kullanıcı katmanına katkılar sağlıyor. Örneğin, DeFi platformlarının piyasa yapıcı dinamiklerinin ve akıllı sözleşmelerinin optimizasyonunu sağlayıp, sözleşmelerin ve sistemin güvenliğinin denetlenmesi için yapay zekalardan faydalanılmaktadır. Kullanıcı kısmında ise takas edilmek istenen varlık için hangi platformun en iyi fiyatı sunduğu, staking gibi süreçlerde gelirin nasıl maksimize edilebileceği gibi araştırmanın saatler sürebileceği konularda da yapay zeka tüm süreci basitleştirmektedir. Kısacası, merkeziyetsiz finans platformlarının gerek teknik gerekse de arayüz açısından yapay zekayla zenginleştirildiği uygulamalar, DeFAI kavramı ile tanımlanmaktadır

Merhaba arkadaşlar, GoMining'e üye olmak isteyenler aşağıdaki referans linkimle üye olurlarsa extra kazanabilirler: https://gomining.com/?ref=NAPBQAX or enter this code: NAPBQAX

Telegram’ın kurucuları Durov kardeşlerin kuruculuğunu üstlendiği TON blokzinciri, 2019 yılında SEC ile yaşadığı hukuki problemler sonucunda 2020 Mayıs ayında TON Vakfı’nın yönetiminde bağımsız bir girişim olarak hayatına devam etmiştir. Hızlı, ucuz ve efektif bir blokzinciri altyapısı hedefleyen TON blokzinciri, Eylül 2023’de Telegram uygulamasına entegre edilerek ürün ve kullanıcı yapısını Telegram üzerinden şekillendirmeye başlamıştır. Açılımı, The Open Network olan TON blokzinciri, aslında içerisinde birçok farklı girişimi bulunduran bir yapıdır. TON blokzinciri, bu girişimlerin hepsini birbirine bağlayan ana altyapıdır. Toncoin (TON) ise TON blokzincirinin kendi yerel tokenidir. Blokzinciri üzerindeki işlemler için ödenen komisyonlarda ve konsensus mekanizmasında Toncoin (TON) kullanılmaktadır. TON blokzinciri içerisinde bulunan ana servisler: TON Storage: Torrent benzeri bir veri depolama servisi sunmaktadır. Ancak TON blokzinciri sayesinde bu veri depolama ve dağıtım sürecini merkeziyetsiz bir altyapı üzerinden yürütmektedir. TON DNS: Klasik DNS hizmetleri gibi karışık yapıdaki isimlendirmelerin basitleştirilmesini sağlamaktadır. Ethereum Name Service benzeri bir yapı olarak düşünülebilir. TON Proxy: Kullanıcıların anonimliğini sağlamak için VPN servisleri üzerinden IP adreslerinin kamufle edilmesini sağlamaktadır. TON Payments: TON ekosistemi içerisindeki tüm servislerin ödemeleri, Telegram üzerindeki uygulamaların Toncoin (TON) üzerinden mikro ödemeler alabilmeleri gibi TON blokzinciri üzerindeki genel ödeme altyapısıdır. TON Space: TON blokzinciri cüzdanlarının doğrudan Telegram üzerinden yönetilmesini sağlayan altyapıdır. TON blokzinciri, yukarıdaki servislerin üzerinde çalıştığı temel altyapı olmasının yanında, geliştiricilerin kendi uygulamalarını gerek doğrudan TON blokzinciri üzerinden gerekse de Telegram üzerinden geliştirmelerine olanak sağlayan blokzinciri altyapısını sağlamaktadır. TON Blokzinciri Nasıl Çalışır?Blokzincirin hem hız ve ucuzluk sağlarken hem de olabildiğince esnek bir yapı sağlayarak geliştirici dostu bir altyapı kurulması için TON blokzinciri “Masterchain” ve “Workchain” altyapısına sahiptir. Masterchain, TON blokzinciri üzerindeki ana yönetici katmanıdır. Blokzincirle ilgili kritik bilgiler ve karar alma mekanizmaları bu katmana tanımlanmıştır. Masterchain, TON blokzincirinin protokol değişiklikleri, validator seçimleri ve kendine bağlı çalışan workchain’lerin konfigürasyonu gibi ana konularda söz sahibidir. Workchain, kendi içlerinde bağımsız ancak ana konularda masterchain’e bağımlı yapılardır. Bu sayede kendilerine özgü yapılarda olabilmekte, işlemleri kendi yapılarına uygun şekilde onaylayabilmektedirler. Kısacası, girişimcilerin TON blokzincirinin kuralları içerisinde kalarak kendilerine özgü altyapıların serbestçe kurulabilmesine olanak tanınmaktadır. TON blokzinciri, içerisinde birçok farklı blokzincirin yer aldığı çatı bir blokzincir olarak tanımlanabilir. TON blokzincirinin efektifliğini ve hızını korumak için sharding mekanizması kullanılmaktadır. Bu sayede, her bir validator tüm veri setini tutmak zorunda kalmadan, veri setinin bir kısmıyla çalışabilmektedir. Böylelikle validator olmanın maliyeti düşük tutularak sürdürülebilir bir altyapı sağlanırken, blokzincirin kapasitesi arttırılmış oluyor. Hisse Kanıtı (Proof of Stake) konsensus mekanizmasına sahip TON blokzinciri, aynı zamanda TON virtual machine sayesinde blokzinciri üzerinde akıllı kontratların çalışabilmesini sağlamaktadır. Yakından TanıyınTON blokzinciri, Programcı ve matematikçi Nikolai Valeryevich Durov ile VK ve Telegram uygulamalarının kurucusu Pavel Durov tarafından kurulmuştur. Günümüzde TON Vakfı tarafından yönetilmektedir. TON blokzinciri, Eylül 2023’de Telegram’a entegre edilmiştir. Telegram, Mart 2024’te reklam gelirlerinin yarısını kanal sahipleriyle paylaşacağını ve ödemelerin Toncoin (TON) ile yapılacağını açıkladı. Toncoin (TON) Nasıl Saklanır?Toncoin (TON), TON blokzinciri üzerinde çalışmaktadır. Telegram uygulaması üzerindeki kriptopara cüzdanına ek olarak, TON blokzincirini destekleyen tarayıcı, masaüstü, mobil ve donanım cüzdanları ile Toncoin (TON) bakiyenizi saklayabilir ve yönetebilirsiniz.

Saldırganlar, Ethereum akıllı sözleşmeleri aracılığıyla kötü amaçlı komutları gizleyerek GitHub ve NPM üzerindeki sahte projelerle geliştiricileri hedef alıyor. Tehdit aktörleri, kod deposu saldırıları geliştikçe güvenlik taramalarından kaçmak için Ethereum akıllı sözleşmelerine kötü amaçlı yazılım, komut ve bağlantılar yerleştirmenin yeni bir yolunu buldu. Dijital varlık uyumluluk firması ReversingLabs’taki siber güvenlik araştırmacıları, JavaScript paketleri ve kütüphanelerinin büyük bir koleksiyonu olan Node Package Manager (NPM) paket deposunda keşfedilen yeni açık kaynaklı kötü amaçlı yazılımlar buldu. ReversingLabs araştırmacısı Lucija Valentić, çarşamba günü yayımlanan bir blog yazısında, “Kötü amaçlı yazılım paketleri, tehlikeye atılan cihazlara kötü amaçlı yazılım yüklemek için yeni ve yaratıcı bir teknik kullanıyor. Ethereum blockchain’i için akıllı sözleşmeler,” dedi. Temmuz ayında yayımlanan “colortoolsv2” ve “mimelib2” adlı iki paket, “tehlikeye atılmış sistemlere indirici kötü amaçlı yazılım yükleyen kötü niyetli komutları gizlemek için akıllı sözleşmeleri kötüye kullandı,” diye açıkladı Valentić. Güvenlik taramalarından kaçınmak için paketler basit indiriciler olarak işlev gördü ve doğrudan kötü amaçlı bağlantıları barındırmak yerine komuta ve kontrol sunucusu adreslerini akıllı sözleşmelerden aldı. Yüklendiğinde paketler, ikinci aşama kötü amaçlı yazılımı indirmek için URL’leri almak amacıyla blockchain’i sorguluyordu. Bu ikinci aşama kötü amaçlı yazılım, yükü veya eylemi taşıyordu ve blockchain trafiği meşru göründüğü için tespit edilmesi daha zor hale geliyordu. GitHub’daki NPM paketleri ‘colortoolsv2’ ve ‘mimelib2’. Kaynak: ReversingLabs Yeni bir saldırı vektörüEthereum akıllı sözleşmelerini hedef alan kötü amaçlı yazılımlar yeni değil; bu yöntem yılın başlarında Kuzey Kore bağlantılı Lazarus Grubu tarafından kullanılmıştı. Valentić, “Yeni ve farklı olan şey, kötü amaçlı komutların bulunduğu URL’leri barındırmak için Ethereum akıllı sözleşmelerinin kullanılması ve ikinci aşama kötü amaçlı yazılımın indirilmesi,” dedi ve ekledi: Ayrıntılı bir kripto aldatma kampanyasıKötü amaçlı yazılım paketleri, esas olarak GitHub üzerinden yürütülen daha büyük, ayrıntılı bir sosyal mühendislik ve aldatma kampanyasının parçasıydı. Tehdit aktörleri, sahte kripto para ticaret botu depoları oluşturdu. Bunlar, sahte commit’ler, depoları izlemek için özel olarak oluşturulmuş sahte kullanıcı hesapları, aktif geliştirmeyi simüle etmek için çok sayıda bakımcı hesabı ve profesyonel görünümlü proje açıklamaları ve belgeler yoluyla son derece güvenilir görünecek şekilde tasarlanmıştı. Tehdit aktörleri evriliyor2024’te güvenlik araştırmacıları açık kaynak depolarında kripto ile ilgili 23 kötü amaçlı kampanya belgeledi, ancak bu son saldırı vektörü “depolara yönelik saldırıların evrildiğini” gösteriyor. Valentić, blockchain teknolojisini ayrıntılı sosyal mühendislik ile birleştirerek geleneksel tespit yöntemlerini atlatmayı amaçladığını belirtti. Bu saldırılar yalnızca Ethereum üzerinde gerçekleştirilmiyor. nisan ayında, Solana ticaret botu gibi görünen sahte bir GitHub deposu, kripto cüzdan kimlik bilgilerini çalan gizlenmiş kötü amaçlı yazılım dağıtmak için kullanıldı. Hacker’lar ayrıca Bitcoin geliştirmeyi kolaylaştırmak için tasarlanmış açık kaynaklı bir Python kütüphanesi olan “Bitcoinlib”i de hedef aldı.

Ethereum blokzincirinin hisse ispatı altyapısına geçmesiyle birlikte gelen ETH stake etme özelliği birçok yeni iş modelinin oluşmasını sağladı. Bu modeller, kullanıcıların Ethereum altyapısıyla etkileşime geçmesini çeşitli açılardan kolaylaştırmayı amaçlayarak geniş bir likidite ve topluluğa hitap etmeyi başardılar. Ethereum staking konusunda birçok farklı çözüm önerisi sayesinde sektörün öne çıkan isimlerinden ether.fi platformu hem likidite yaratmak hem de özgün yapılar oluşturmak açısından ses getiren girişimlerden birisidir. Bu yazıda, ether.fi ile ilgili merak ettiklerinizi ve ether.fi nedir? ether.fi nasıl çalışır? ETHFI coin nedir? ETHFI nasıl saklanır? ETHFI nasıl alınır? gibi soruların cevaplarını bulabilirsiniz. ether.fi (ETHFI) Nedir?Ethereum, çevre dostu olması, yapılacak gelişmelere daha uygun bir altyapı sağlaması gibi nedenlerle hisse ispatı altyapısına geçerek güvenlik katmanını staking üzerine yeniden inşa etmiş oldu. Ethereum ağının güvenliğini sağlarken pasif gelir elde etmek isteyen katılımcılar, staking sürecine dahil olmasına karşın bu süreç herkes için kolay bir giriş sağlamıyordu. Teknik bilgi seviyesi düşük veya node olmak için gerekli 32 ETH barajını aşamayan kullanıcılar için kolay bir arayüz ve aracı altyapılar sunan platformlar ortaya çıktı. ether.fi platformu da bu girişimlerden bir tanesi olmakla birlikte kullanıcıların Ethereum altyapısına katılımını sağlamakta ve pasif gelir elde etmelerine olanak tanımaktadır. ether.fi (ETHFI) Nasıl Çalışır?ether.fi platformu, kendisini Ethereum merkezli çalışan ve Ethereum’un merkeziyetsizliğini önceliklendiren bir girişim olarak tanımlamaktadır. ether.fi platformunun bu amaçla oluşturduğu LST (Liquid Staking Token) ürünü eETH, kullanıcıların Ethereum ağındaki staking sürecini kolaylaştırmayı amaçlar. eETHKullanıcılar, ETH veya stETH varlıklarını ether.fi üzerindeki node’lara delege ederek Ethereum staking sürecine dahil olurlar. Delege ettikleri varlıkları karşılığında eETH tokeni alırlar. Bu token, asıl varlıklar staking sürecinde kilitli kalırken, kullanıcıların DeFi fırsatlarından yararlanmaya ve Ethereum üzerinden pasif gelir kazanmaya devam etmelerini sağlamaktadır. Diğer platformlardan farklı olarak, ether.fi üzerinden varlıklarını delege eden kullanıcılara 2 adet NFT verilir. Bu NFT’ler sayesinde, varlıklar ağ üzerindeki bir node’a delege edilmesine karşın varlıkların kontrolü kullanıcıda kalır. Böylelikle delegasyon sürecinde kullanıcılar varlıklarının sahipliğini tam olarak node’a devretmeyerek merkeziyetsizliğin getirdiği avantajlardan faydalanmaya devam edebilmektedirler. ether.fi’nin oluşturduğu staking altyapısı, EigenLayer platformuyla entegre olarak çalışmaktadır. Böylelikle kullanıcıların ek gelirler kazanmasına olanak sağlayan ek ürün ve avantajlar sunulabilmektedir. eUSDether.fi platformu, Ethereum merkezli ürün yelpazesini sadece LST altyapısıyla sınırlandırlı değildir. USD staking üzerinden pasif gelir kazanmak isteyen kullanıcılar için ether.fi’nin eUSD stabilparası bulunmaktadır. eUSD, Ethena’nın stabilparası USDe ile teminatlandırılarak hem Ethena’nın sunduğu pasif gelirlerden hem de eUSD üzerinden erişilebilecek ek ürün ve hizmetlerden kullanıcılara pasif gelir sunmayı amaçlar. eBTCether.fi platformu Ethereum merkezli çalışmasına karşılık ekstra olarak Bitcoin için de staking hizmeti sunmayı planlamaktadır. ether.fi’ye ait eBTC tokeni, Bitcoin staking sürecini ifade eder. Bitcoin varlıklarını stake eden kullanıcılar, Bitcoin varlıklarını korurken eBTC üzerinden pasif gelir elde etme imkanı bulabilmektedir. ether.fi bu hizmet için Babylon platformunun staking altyapısını kullanmaktadır. Liquid Vaultsether.fi’nin Liquid Vaults ürünü, kullanıcıların çeşitli DeFi platformlarındaki fırsatlardan yararlanmasını sağlamayı hedefler. ETH, eETH, USDC gibi birçok kriptoparayla katılım sağlanabilen bu ürün, DeFi platformlarının sunduğu pasif gelirleri değerlendirerek kullanıcıların pasif gelir beklentilerini optimize etmeyi amaçlar. VisaYukarıda görüldüğü üzere ether.fi’nin sunduğu birçok servis, gerek doğrudan ether.fi üzerinden gerekse de diğer aracı platformlar üzerinden kullanıcıların staking gelirinden faydalanırken bu varlıkları temsil eden sentetik tokenler ile likiditelerini korumayı ve olası fırsatları kaçırmamalarını amaçlar. Yine bu amaçla, ether.fi üzerindeki bakiyenin tanımlandığı Visa kartları da kullanıcılar tarafından talep edilebilmektedir. Bu kart sayesinde günlük alışverişler için ether.fi üzerindeki kriptoparalar harcanabilmekte, bu sırada pasif gelir elde etmeye devam edilebilmektedir. Yakından Tanıyınether.fi 2022 yılında Ethereum blokzinciri üzerinde kurulmuştur. ether.fi platformunun kriptoparası ETHFI tokenidir. ETHFI coin, bir yönetişim tokenidir. ether.fi üzerindeki değişiklik önerilerinin oylanması için kullanılmaktadır. ether.fi websitesine buradan, detaylı teknik bilgilere ise buradan ulaşabilirsiniz. ether.fi (ETHFI) Nasıl Saklanır?ETHFI varlıklarınızı, Ethereum blokzincirini destekleyen tarayıcı, masaüstü, mobil ve donanım cüzdanları ile saklayabilir ve yönetebilirsiniz.

Japonya'nın en büyük Bitcoin hazine firması Metaplanet, 1.009 BTC satın alarak toplam varlıklarını 20.000 BTC'ye çıkardı. Satın alma maliyeti yaklaşık 16,479 milyar yen (neredeyse 112 milyon dolar) olup, Bitcoin başına ortalama fiyat 102.607 dolar. Aynı zamanda, Metaplanet, bir yatırımcının tahvillerini kullanmasının ardından 11,5 milyon yeni hisse senedi ihraç etti. Haziran ortasından bu yana hisse senedi fiyatında %54'lük bir düşüşle karşılaşmasına rağmen, firma halka arz yoluyla yaklaşık 130,3 milyar yen (880 milyon dolar) toplamayı planlıyor ve 555 milyon tercihli hisse senedi ihraç etme onayı arıyor.

Beam, katman 1 blokzinciri altyapısı olarak özellikle oyun sektörüne odaklanan bir blokzinciridir. Hızlı ve erişilebilir bir altyapı geliştirmeyi amaçlayan Beam, birçok farklı ürün sunarak çeşitli ihtiyaçları karşılamayı hedeflemektedir. Bu yazıda Beam (BEAM) hakkında merak ettiklerinizi ve Beam nedir?, Beam nasıl çalışır?, BEAM coin nasıl alınır? gibi soruların cevaplarını bulabilirsiniz. Beam (BEAM) Nedir?Beam, oyun sektörüne odaklanan, yüksek ölçeklenebilirlik, düşük işlem maliyetleri ve kullanıcı dostu geliştirme altyapısı sağlama amacıyla öne çıkan bir katman-1 blokzinciridir. Özellikle oyun geliştiricileri ve stüdyolar için dijital varlıkların sahipliğini, transferini ve kullanım alanları yaratmayı kolaylaştırmayı amaçlayan Beam, Web3 temelli oyun girişimlerine altyapı sağlayan bir blokzinciridir. Beam (BEAM) Nasıl Çalışır?Beam blokzinciri, katman 1 olarak sınıflandırılmasına karşın, Avalanche ağında ‘subnet’ olarak tanımlanan altyapı üzerine kurulmuştur. Bu tür blokzincirleri, tamamen kendilerine özgü blokzincirleri kurup, kendi dinamiklerini ve tokenlerini belirlemelerinin yanında Avalanche’ın konsensus modeli ve güvenlik mimarisinden de faydalanmaktadırlar. Beam blokzincirinin nasıl çalıştığını 3 temel ürünü üzerinden özetleyebiliriz Beam Swap Nedir?Doğrudan Uniswap’ın V2 versiyonuna bağlı bir takas altyapısı olan Beam Swap, Beam blokzinciri üzerindeki varlıkların takas edilmesinde kullanılmaktadır. Yani bir merkeziyetsiz borsa gibi çalışmaktadır. Bu sayede, ağdaki tokenlerin hızlıca el değiştirebilmesi sağlanmaktadır. Beam Bridge Nedir?Beam’in köprü altyapısı olan Beam Bridge, Beam blokzincirinde orjinal yapılarında var olmayan, yani başka blokzincirlere ait olan varlıkların Beam blokzincirine transfer edilebilmesine ve halihazırda transfer edilmiş olanların tekrar kendi ağlarına geri gönderilmelerine aracılık etmektedir. LayerZero altyapısını kullanan bu ürün sayesinde Beam dışında yaratılmış kriptoparaların da sentetik şekilde Beam ağına getirilerek blokzincirin likidite ve kullanım alanlarının zenginleştirilmesi amaçlanmaktadır. Sphere Nedir?Sphere, Beam blokzincirindeki NFT pazaryeridir. Beam ağındaki dijital varlıklar burada alım satıma açılmaktadır. Beam blokzinciri, oyun ekosistemini önceliklendiren bir yapıya sahip olduğu için oyun içerisindeki varlıkların takasları için NFT pazaryerinin en önemli servislerden biri olduğu söylenebilir. Sphere, Beam ve Immutable ağlarını desteklemektedir. Yakından TanıyınBeam, Avalanche subnet teknolojisi üzerine kurulmuş bir katman-1 blokzinciridir. Beam, oyun ekosisteminin ihtiyaçlarını gidermek amacıyla, Web3 oyunlarına özel bir blokzinciridir. Beam, Merit Circle DAO tarafından kurulmuştur. BEAM token, Beam blokzincirinin yerel tokenidir. BEAM kriptoparasıyla Beam ağındaki işlem ücretleri ödenebilmektedir. BEAM token, aynı zamanda teşvik mekanizması olarak da kullanılabilmektedir. Beam websitesine erişmek için buraya, detaylı bilgi için buraya tıklayabilirsiniz. Beam (BEAM) Nasıl Saklanır?BEAM varlıklarınızı, Beam blokzincirini destekleyen tarayıcı, masaüstü, mobil ve donanım cüzdanları ile saklayabilir ve yönetebilirsiniz.

Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından 28 Haziran 2025 tarihinde yayımlanan Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) Genel Tebliği kapsamında, kripto varlık transferlerine ilişkin yeni düzenlemeler belirtilmiştir. Düzenlemeler, kullanıcıların kripto varlık çekim işlemleriyle ilgili bazı kısıtlamalar getirmektedir. Düzenleme Sonrası Ne Değişecek?Yeni düzenleme, doğrudan kullanıcıların kripto varlık çekimleriyle ilgili değişiklikleri içermektedir. Kripto Varlık Çekim SüresiDüzenlemede, kullanıcıların kripto varlık çekim işlemleri için bekleme süreleri ve açıklama zorunluluğu getirilmiştir. Kullanıcılar, bir kripto varlık alıp sattıktan veya borsaya yatırma işlemi yaptıktan sonra çekim talebi verebilmek için en az 48 saat beklemek zorundadır. Eğer kullanıcı ilk kez bir çekim işlemi yapacaksa, bekleme süresi minimum 72 saat olarak uygulanır. Sonraki işlemlerde süre yine en az 48 saat olmaya devam eder. Örnek: Bir kullanıcı TL karşılığı Bitcoin satın alırsa, bu Bitcoin’i başka bir adrese göndermek için en az 48 saat (ilk işlemse 72 saat) beklemelidir. Kullanıcılar, kriptopara transferi yaparken en az 20 karakter uzunluğunda bir açıklama yazmak zorundadır. Kripto Varlık Çekim LimitleriYayınlanan tebliğ, stabilparalar için çekim limitlerini aşağıdaki şekilde belirlemiştir: Günlük çekim limiti: 3.000 USD Aylık çekim limiti: 50.000 USD Tebliğde, “belirli bir varlığın değerini temsil eden kripto varlıklar” ifadesi kullanılmıştır. Yani bu limitler, stabilparalar gibi belirli bir varlığın değerine endeksli (örneğin; Amerikan Dolarına, altına endeksli kripto varlıklar) benzer kripto varlıklar için de uygulanacaktır. Tedbirler Yönetmeliği’nin 24/A maddesine uyulması durumunda limitlerin iki katına çıkarılabileceği de Tebliğ içerisinde belirtilmiştir. Limitin artırılmasına imkân veren Tedbirler Yönetmeliği’nin 24/A maddesi, daha önce Seyahat Kuralı (Travel Rule) olarak bilinen düzenlemelerden oluşmaktadır. MuafiyetKripto Varlık Hizmet Sağlayıcılar (KVHS), alacakları yönetim kurulu kararı ile belirli kullanıcılar için çekim limitlerini uygulamama hakkına sahiptir. Bu kapsama giren kullanıcılar: Likidite sağlayıcılığı amacıyla işlem yapan kullanıcılar Piyasa yapıcılığı (market maker) faaliyeti yürüten kullanıcılar Arbitraj amacıyla işlem yapan kullanıcılar KVHS’ler, bu kullanıcıların kimlik bilgilerini ve likidite kaynaklarını düzenli şekilde takip etmek ve denetlemekle yükümlüdür. Ayrıca, KVHS’lerin saklama kuruluşlarıyla gerçekleştirdiği transfer işlemleri de günlük ve aylık çekim limitlerinden muaftır. ——————————- Tebliğin detaylarını incelemek için buraya tıklayabilirsiniz.